"Edebiyat - Sanati"

Edebiyat - Sanatı

Yel Essin,Kokusu Gelsin

YEL ESSİN,KOKUSU GELSİN

Gulgız (Gül kız),Gökbaşlar’dan.Hüseyin Gökbaş’ın (Tıpırtı) bacısı.Yine Gökbaşlar’dan Hamdi Gökbaş’la (Kotü Hamdi) evliydi.Bir akraba evliliği.İki kızları oldu.Mutlu bir yuvaları vardı.Bir soğuk yel esti.Bu yuva yıkıldı.Kimi “iftira” dedi. Kimi Gulgız’ı suçladı. Âhir ömründe Yazıçepni’de sık sık görürdüm Gulgız’ı.Yüzünde derin bir hüznün izlerini taşırdı.Bir trajedinin kurbanıydı Gulgız. O’nu en çok üzen de çocuklarının arayıp sormamasıydı.

Biz “iftira”olayını baştan alıp anlatalım.Gulgız’la Kotü Hamdi evli.İki kızları olmuş nur topu gibi.Hallerinden ve hayatlarından memnunlar.

Kotü Hamdi İncöz (İnce öz)’de Üveşbuyduran’da çift sürüyor.Belören’den bir atlı gelir.Der ki:

“Hamdi Ağa sana bir şey soracağım.Sizin köyden Şakir’in Memet (Karabulut),bizim kıza dünür.Oğlu Hacamet’e (Hacı Ahmet) istiyor. Nasıl birileri bunlar?”

Hamdi Emmi ne desin? Yukarı tükürse bıyık,aşağı tükürse sakal...Biliyor ki Hacamet hasta.Saralı...Bazan bayılıp gidiyor. Kısa bir duraklamadan sonra:

“Bak,madem sordun.Ben doğruyu söyleyim.İyi komşular.Ama Hacamet hasta...”

Adamcağız:

“Sağ ol,diyor.Yolumu satın aldın.Ben Belören’e döneyim.Sana kolay gelsin.”

İş bozuluyor.Bozulma sebebi Hacamet’in hastalığı. Kim dedi,kim dedi? Öğreniyor Şakir’in Memet’le Hacamet. Yazıyorlar bir kenara.

Karlı bir gün.Hacamet geliyor Kotü Hamdi’nin kapısına.Kapıdan geri dönüyor. Karda ayak izleri... Eve girip çıkmış izlenimi verecek.Tasarlanmış.Görenler var.Gulgız’ın adı çıkıyor. Kotü Hamdi’nin üstünde büyük baskı.”Karını boşa...”diyor aile büyükleri.Ne yapsın Hamdi Emmi? Gulgız’ın kucağında iki aylık bebesi var.Bir süre dirense de dayanamıyor. Gulgız’ınYamıla’daki kardeşi Şükrü’yü çağırıyorlar.Şükrü bacısını alıp gidiyor.Gulgız’ın iki yavrusu kalıyor geride.Gulgız gidiyor da nasıl gidiyor? Aklı,gönlü,ruhu,benliği yavrularında.Giden ruhsuz bedeni.Sayın ki canlı cenaze...

Yamıla’ya giderken Yazıçepni’de Deli Memet’in konuğu oluyorlar.Yamıla’da çok dünürcü geliyor Gulgız’a.Hiç birine varmıyor.İşe bakın ki Yazıçepnili Deli Memet’in karısı ölmüş,Gulgız’a dünür.Gulgız tereddütsüz “evet” diyor.Çünkü yavrularına yakın olacak.”Yakın olursam,yavrularımı görürüm.”diye düşünüyor.”Yel eser, yavrularımın kokusunu getirir.”diyor.

Gulgız’ın kızlar büyüyüp okullu oldu.O sıralar köy okulları açık. Geziye gidiliyor komşu köy okullarına.Bizim köylü öğrenciler öğretmenleriyle Yazıçepni’ye gidiyorlar.Gulgız duyuyor bunu.Kızları da gelmiş Yazıçepni’ye.Bir kuş gibi kanatlı.Uçarcasına geliyor okula.Yavrularına sarılacak.Öpüp koklayacak onları.Yılların hasretini dindirecek. Hasret giderecek.

Heyhat...Hevesi kursağında kalıyor Gulgız’ın.Kızları yanına gelmiyor.Öğretmenlerin ısrarı da faydasız.Gulgız’ın göz yaşı Tuna seli...Öğretmen de ağlıyor bu trajediye. 

Kızlar sıkı sıkı tembihlenmiştir:”Ananız gelirse yanınıza,onunla zinhar görüşmeyeceksiniz.”diye. Kızcağızlar bu korkudan analarına yaklaşamıyorlar bile...

 
© 2012 - 2013 | » EminX « Yapımıdır. EPfarki.com Kültür ve Sanat Siteleri
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol